august von platen-hallermünde ne demek?

Karl August Georg Maximilian Graf von Platen-Hallermünde (24 Ekim 1796 - 5 Aralık 1835) Alman şair ve oyun yazarı. Almancada çoğunlukla Graf (Kont) Platen olarak anılır.1

Yaşamı

August von Platen, 24 Ekim 1796’de Ansbach’da dünyaya geldi. Babası devlette kıdemli bir (Oberforstmeister) memurdur. Doğumundan kısa bir süre sonra Ansbach ve diğer Frankonya prenslikleri Bavyera’ya katılmıştır. Şiirsel yeteneklerini gösterdiği ilk vakitler Münih’te subaylık okulunda (Kadettenhaus) okuyordu. 1810’da bir genç olarak Königliche Pagerie’ye girdi.23

1814'te Bavyera Kralı Maximilian I. Joseph'in Kraliyet Muhafızlığı alayına (Königlich Bayerisches Infanterie-Leib-Regiment) teğmen olarak atandı. O zamanlar daha sonraki şiirsel çalışmalarına büyük etki edecek eşcinselliğinin farkına vardı. Ancak zaman zaman da bir göçmen kızı genç bir Fransız kadın için duygularını dile getiriyordu. Vatansever mısraları bu dönemde ortaya çıktı. 1815’te Fransa’da kısa bir sefere katıldı. Hiç savaşmadan alayı ile aynı yılın sonunda eve geri döndü. 1814'ten itibaren hayatı boyunca kendisine eşlik eden intihar düşünceleriyle meşguldü. Bir süre Amerika'ya göç etmeyi düşündü. Bu yıllarda botanikle de ilgilenmeye başladı. 1818 baharında kraliyet bursu aldı ve Würzburg'da hukuk okumak için askerlikten üç yıl izin aldı. 4 Nisan 1818'den 1 Eylül 1819'a kadar Würzburg'da hayatını idame ettirdi. Hukuka ek olarak felsefe, zooloji ve botanik ile uğraştı. Ayrıca diplomat olma niyetiyle Alman tarihi, uluslararası hukuk ve felsefe derslerine de katıldı. Öğrenci arkadaşı Eduard Schmidtlein'e olan tutkusu karşılıksız kaldı, başta soneler olmak üzere ona birkaç şiir adadı.4 1919’da F. W. J. von Schelling’in bulunduğu Erlangen'e taşındı ve onun tutkulu bir takipçisi oldu. Doğu çalışmaları sonucunda küçük ciltler hâlinde şiir kitaplarını yayımladı. Ghaselen (1821), her biri Rückert'in tarzını taklit ettiği on ila yirmi mısradan oluşur; Lyrische Blätter (1821), Spiegel der Hasis (1822), Vermischte Schriften (1822) ve Neue Ghaselen (1823). Hem Doğu’nun ruhunu hissettiren içerikleri hem biçim ve söyleyişlerinin güzelliği ve saflığı dolayısıyla bu eserleri, Goethe de dâhil olmak üzere çeşitli ünlü edebiyatçıların dikkatini çekmiştir.5 Platen Erlangen’de çok sayıda Alman şair ve akademisyeni ziyaret etti. Weimar'da Goethe, Ebern Friedrich Rückert ve Bonn August Wilhelm Schlegel ile tanıştı; Stuttgart'ta Ludwig Uhland'ı ziyaret etti. 23 Ağustos 1823'te Erlangen'de Jean Paul ile tanıştı. Platen, Jean Paul'un 17 Kasım 1825'te ölümünü öğrendiğinde ona bir sone adadı.6

1825'te yazdığı en iyi bilinen şiirlerinden biri olan Tristan; güzellik, ölümün yakınlığı ve sonsuz "aşk acısı" hakkında yazılmıştır. 1826 yazında Platen, askerî yetkililerden İtalya'da iki yıl okumak için izin aldı. 1827'de Heinrich Heine, Karl Immermann'ın alaycı dizelerini yayımladı. Platen alaya alındığını hisetti. Yahudi kökenleri dolayısıyla Heine’a ithamlarda bulundu. Heine ise Platen'in eşcinselliğini halka açıklayarak ondan intikam aldı. Bu karşılıklı saldırılar, şairler arasında ömür boyu sürecek bir düşmanlığa yol açtı (bkz. Platen Olayı). Platen, İtalya’daki gönüllü sürgününden asla geri dönmedi. Platen duygularını bir sonesinde şöyle ifade eder:78<poem style="margin-left:20px; font-style:italic; font-size:small;"> Sürekli uzaklara gitmeyi arzular, Ruhumun ebedîdir uzağa hasreti: İki yanda Aden olsa dahi, Toprağa tutunmaktan kaçar.

İçimdeki kargaşa taşır ruhumu, Hisettim bu kısa hayatta birçok şeyi, Yurdu terk etmek ne de basitti, Ne zor, bulmak ikinci bir yurdu.

Yöresinden yurdundan kovarlar, Kötülüğü tüm ruhuyla reddedeni, O yurtta hükümdardır uşaklar.

Vatandan gitmeyi yeğler zeki kişi, Bu köhne nesilden kaçar, Olmamak için bu körlüğün esiri. </poem>Takip eden yıllarda Roma ve Napoli arasındaki ikamet yerini birkaç kez değiştirdi. Şiir yazıyordu ve mütevazı bir hayat sürüyordu. Diğer şeylerin yanı sıra Giacomo Leopardi ile tanıştı, Protestan ilahiyatçı Gustav Gündel ile de yakın bir ilişki içine girdi. Ancak çoğu zaman yalnızdı. İki kısa ziyaret dışında memleketini bir daha hiç görmedi.

İlk başta Romantizm’den, özellikle İspanyol örneklerden, etkilense de henüz Erlangen’de üniversitede okurken yazdığı oyunlar (Der gläserne Pantoffel, Der Schatz des Rhampsinit, Berengar, Treue um Treue, Der Turm mit sieben Pforten) Romantik üsluba yabancı bir olay örgüsü ve anlatım taşır. Daha sonraki romantiklerle açığa çıkan sanat eksikliği, berbat kader tragedyalarına (Schicksalstragödien) öfke duyuyordu. Die verhängnisvolle Gabel (1826) ve Der romantische Oedipus (1828) ile zamanının edebiyatına dair muhalifliği belirgin hâl aldı.9 Platen'in şiirin saflığına ve asaletine duyduğu coşkunun Almanya'daki birçok edebiyat çevrelerinde görmezden gelinmesi şairin öfkesini ve tiksintisini artırdı. 1826'da bundan böyle yuvası yapacağı İtalya'ya gitti. İmkânları kısıtlıydı, fakirlik çekmesine rağmen seçtiği hayatta bir “gezgin ozan” olarak mutlu olduğunu düşünüyordu. Der romantische Oedipus, Immermann'ın yakın arkadaşı Heinrich Heine ile bir düşmanlık başlattı.10 Ardından süregelen yazınsal kan davası Heinrich Heine tarafından ortaya atılan iftiralar ile devam etti. Bu iftiralar ona toplum tarafından önyargılı yaklaşılmasına neden oldu.11 Ama eserlerinin konusunun biçim ve söyleyiş güzelliğinden memnun birçok hayranı tarafından bu iftiralar dikkate alınmadı. Napoli’de, şair ve ressam August Kopisch ile dostluk kurdu. Ayrıca, Napoli’de, son oyunu Die Liga von Cambrai (1833)’yı ve epik peri masalı Die Abbassiden (1830; 1834)’i yazdı. Bununla birlikte sayısız lirik şiir, gazel ve balatlar kaleme aldı. Ayrıca tarihsel bir çalışma olan Geschichten des Königreichs Neapel (1838)’i yazsa da bu eser kayda değer bir sonuç doğurmadı. 1832'de babasını kaybetti ve 8 yıl aradan sonra Platen ilk kez Almanya’ya ayak bastı. 1832-1833 kışını, şiirlerinin ilk tam baskısını (Gedichte; 1833) revize ettiği yer olan Münih’te geçirdi. 1834 yazında İtalya'ya geri döndü, Floransa ve Napoli'de yaşadıktan sonra 1835'te Sicilya'ya gitti. Kolera korkusu, onu diyar diyar gezmeye itti. 1835’in kasım ayında Siraküza'da hastalandı ve orada 5 Aralık 1835'te hayatını kaybetti. August von Platen-Hallermünde muhtemelen aşırı ilaç tedavisi nedeniyle 39 yaşında hayatını kaybetti. Sicilya'da Protestan mezarlığı olmadığı için Marchese Landolina onu Siraküza yakınlarındaki villasının bahçesine gömdü.1213

Kişiliği

August Graf von Platen Biedermeier döneminde (1814-1848) yaşamını sürdürmüştür. Napoleon’un yenilmesi ve Viyana Kongresi’nin toplanması ile 1848-1849 ayaklanmaları arasındaki bu dönem orta sınıfın toplumsal düzende varlığını artırdığı, sanatsal açıdan orta sınıf beğenilerinin yaygınlaştığı, Avrupa’da durgunluğun hâkim olduğu bir dönemdir. Üst sınıflar için sanatsal kaygı yüksek olsa da orta sınıflar için bu geçerli değildir. Sanatta romantizmin dinamizmi ve hayalciliği henüz ortaya çıkmamıştır. Dönemin tutuculuğunun yanı sıra Klasisizm'in mirası sanatçılara büyük bir yük niteliğindedir. Platen, Romantik bir eğitim almasına rağmen genellikle Klasik tarzda eserler vermiştir.

Heinrich Heine gibi Platen da dramada başarısız olmuştur. Fakat Platen gazelleri ve soneleri ile çara karşı ayaklanmalarında Polonyalılara duyduğu sevinci ifade eden Polenlieder (1831), döneminin en iyi klasik şiirleri arasında sayılır.14

Graf von Platen Yunanca, Latince, İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Çekçe, Portekizce, Farsça ve biraz Arapça biliyordu. 1821-1823 yılları arasında sayısı 200’ü geçen gazel kaleme almıştır. Charlotte El Shabrawy’nin makalesinde, Platen’in kişiliği ve gazele olan ilgisi şöyle ifade edilmiştir:15

Eserleri

  • Ghaselen (1821)
  • Lyrische Blätter (1821)
  • Vermischte Schriften (1822)
  • Neue Ghaselen (1823)
  • Schauspiele (1824)
  • Sonette aus Venedig (1825)
  • Der Schatz des Rhampsinit (Tragikomedya; 1825)
  • Die verhändnißvolle Gabel (Komedya; 1826)
  • Gedichte (1828)
  • Der romantische Oedipus (Komedya; 1829)
  • Die Liga von Cambrai (Drama; 1833)
  • Geschichten des Königreichs Neapel von 1414 bis 1443 (1833)
  • Gedichte (genişletilmiş ikinci baskı; 1834)
  • Die Abassiden (1835)
  • Frühlingslieder (1835)16

Kaynakça

Orijinal kaynak: august von platen-hallermünde. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. El Shabrawy, Charlotte (1983), "German Ghazals: An Experiment in Cross Cultural Literary Synthesis", Journal of Comparative Poetics, The Self and The Other, Sayı 3, Bahar: 58-59.

Kategoriler